Sulak Alanları Korumak Doğaya ve Yaşama Saygının Gereğidir!

DÜNYA SULAK ALANLAR GÜNÜ

“Sulak Alanları Korumak Doğaya ve Yaşama Saygının Gereğidir!”

01 Şubat 2022

BD Sayı: 2022/01

Sulak alanlara yönelik ilk uluslararası sözleşmenin 1971 yılında İran'ın Ramsar kentinde imzaya açıldığı günün anısına 2 Şubat’ta kutlanan “Dünya Sulak Alanlar Günü”; sulak alanların önemi, değeri, korunması ve akılcı kullanımı konularında toplumda farkındalık ve duyarlılığının geliştirilmesini amaçlıyor.

Sayısız tür ve çeşitteki canlılar için uygun beslenme, üreme ve barınma ortamı sağlayan sulak alanlar, su canlıları için olduğu gibi göçmen kuşlar için de yaşamsaldır. Tropik ormanlardan sonra biyolojik çeşitliliğin en yüksek olduğu ekosistemlerdir.

Sulak alanlar bulundukları bölgenin su rejimini dengeler, taban suyunu düzenler, suları temizler, taşkınların önlenmesinde önemli rol oynarlar. Çevrenin nem oranını yükselterek, başta yağış ve sıcaklık olmak üzere, yerel iklim üzerinde olumlu etkilerde bulunurlar.

Yöre halkına önemli ekonomik katkılarda da bulunan sulak alanlar, gerçekleştirdikleri işlevler ve yarattıkları değerlerle yalnız bulundukları yörenin ve ulusun değil, tüm dünyanın zenginlik kaynağı olarak kabul edilirler.

Güzel ülkemiz sulak alanlar açısından şanslı bir ülkedir. Ülkemizde halen; 14 Ramsar Alanı (184.487 ha), 59 Ulusal Öneme Sahip Sulak Alan (869.697 ha) ve 22 Yerel Öneme Sahip Sulak Alan (29.266 ha) olmak üzere toplam 1.083.450 ha büyüklüğünde tescilli sulak alan bulunmaktadır. Dünyanın çok önemli iki göçmen kuş güzergâhının Türkiye üzerinden geçmesi de sulak alanlarımızın küresel değerini artırmaktadır.

Bununla birlikte çevreyle ilişkili her alanda süregelen duyarsız ve talan edici anlayış ve uygulamalardan ne yazık ki sulak alanlarımız da payını düşeni fazlasıyla almış ve almaktadırlar. Sahip olduğumuz çok değerli sulak alanların önemli bir bölümünü; sularını aşırı kullanarak, kirli kentsel, endüstriyel ya da tarımsal atık suları onlara yönlendirerek, yasak olmasına karşın balıkçılık ve avcılığa göz yumarak, üzerinde ya da çok yakınında yerleşim yerleri açarak, otoyollar ve köprüler geçirerek, çoraklaştırarak ve betonlaştırarak kısmen ya da bütünüyle yitirmiş bulunuyoruz.

Bugün, 2022 yılının Dünya Sulak Alanlar Günü’nde artık Amik, Meke, Seyfe, Uluabat ve Avlan Gölleri, Sultan Sazlığı ve nicelerinde yaptıklarımızın sonuçlarını, bize öğrettiklerini hiç unutmamalıyız. Doğanın bütünsellik ve bölünmezlik ilkesini hep hatırlamalıyız.

Doğaya sadece yararcı bir anlayışla bakmayı ve ona müdahaleyi kendimize hak görmeyi terk etmeliyiz. Kuşları yuvasız ve duraksız, balıkları susuz bırakmayı, birçok canlının yaşam alanını ve hayatını tehdit etmeyi, tüm canlıların acısını hissetme yetisine sahip olan tek canlı türü olarak etik açıdan kabul edilemez buluyoruz. Doğaya dost bir tarımın ve doğaya saygılı bir yaşamın bir seçenek değil, bir zorunluluk olduğuna inanıyoruz.

Saygılarımızla,

 

Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TARGET)

                                                                                                       Yönetim Kurulu